Fibroblast Tedavisi

Tedavinin temel prensibi, cildimize sıkılığını ve esnekliğini veren kolajen ve elastin liflerini üreten ana hücreler olan fibroblastların sayısını ve aktivitesini artırmaktır. Yaşla birlikte yavaşlayan ve azalan bu hücreleri yeniden canlandırmak için süreç üç adımda ilerler. İlk olarak, genellikle güneş hasarı görmemiş olan kulak arkasından, lokal anestezi altında mercimek tanesi kadar küçük bir doku örneği alınır. Bu basit ve kısa işlemin ardından, alınan doku Sağlık Bakanlığı onaylı, yüksek teknolojiye sahip özel laboratuvarlara gönderilir. Burada, dokunuzdan ayrıştırılan fibroblast hücreleri, yaklaşık 3-4 hafta süren bir kültür sürecinde çoğaltılarak milyonlarca taze ve genç hücre haline getirilir. Son aşamada ise, sizin için özel olarak üretilen bu milyonlarca genç hücre, cildinizde onarıma ihtiyaç duyan kırışıklık, iz veya hacim kaybı olan bölgelere küçük enjeksiyonlarla geri verilir. Bu yeni ve dinamik hücreler, enjekte edildikleri bölgede hemen yoğun bir şekilde kolajen ve elastin üretmeye başlayarak cildi içeriden onarır.

Bu biyolojik onarım süreci sayesinde elde edilen sonuçlar hem son derece doğal hem de oldukça uzun ömürlüdür. Cildin kendi hücreleriyle gençleşmesi, dışarıdan anlaşılan yapay bir görünüme yol açmaz; aksine cilde dinlenmiş, sağlıklı ve taze bir ifade kazandırır. Enjekte edilen hücreler cilt altında yaşamaya ve yıllarca kolajen üretmeye devam ettiği için, tedavinin etkisi geçici dolgular gibi aylar ile değil, ortalama 4-5 yıl gibi uzun bir süre ile ölçülür. Bu yöntem, yüz, boyun, dekolte ve el üzerindeki ince çizgilerin ve derin kırışıklıkların doldurulmasında, çöküntülü akne izleri ile yara izlerinin pürüzsüzleştirilmesinde ve cildin genelinde sıkılık ve elastikiyet artışı sağlamada etkili sonuçlar sunar.

Cildindeki yaşlanma belirtilerinden doğal ve kalıcı yöntemlerle kurtulmak isteyen, dolgu gibi uygulamalara biyolojik bir alternatif arayan veya cildine uzun vadeli bir yatırım yapmayı hedefleyen herkes bu tedavi için uygun bir adaydır. Tedavi protokolü, doku alımından sonra başlayan 3-4 haftalık laboratuvar sürecinin ardından, genellikle 2-3 hafta aralıklarla yapılan toplam 3 enjeksiyon seansından oluşur. Cildin kendini onarması bir süreç olduğundan, ilk olumlu etkiler birkaç hafta içinde fark edilmeye başlasa da, nihai sonuçların tam olarak ortaya çıkması 6 ay ile 1 yılı bulabilir.

Hastalarımızın en çok merak ettiği konulardan biri olan güvenlik konusunda bu tedavi benzersiz bir avantaja sahiptir. Kullanılan hücreler tamamen size ait olduğu için, vücudun herhangi bir alerjik reaksiyon veya uyumsuzluk gösterme riski kesinlikle yoktur. Hem doku alımı hem de enjeksiyon işlemleri, uygulama öncesinde bölgeye sürülen anestezik kremler sayesinde oldukça konforlu ve minimal bir rahatsızlık hissi ile tamamlanır. Cildinize kaybettiği yapı taşlarını kendi kaynaklarınızla geri kazandıran bu özel tedavi hakkında detaylı bilgi almak ve kişisel tedavi planınızı oluşturmak için kliniğimizden randevu alabilirsiniz.