
Gıdı Eritme
Çene altı bölgesinde oluşan ve “gıdı” olarak adlandırılan inatçı yağ birikimi, kişinin yüz profilini olumsuz etkileyerek olduğundan daha kilolu veya yaşlı görünmesine neden olan yaygın bir estetik sorundur. Genetik yatkınlık, yaşlanma veya kilo dalgalanmaları gibi nedenlerle ortaya çıkabilen bu durum, genellikle diyet ve egzersize dirençlidir. Cerrahi bir müdahaleye gerek kalmadan bu lokalize yağlanmadan kurtulmayı sağlayan enjeksiyon lipoliz yöntemi, çene hattını daha keskin ve belirgin hale getirerek yüze daha genç ve estetik bir ifade kazandırmayı hedefler.

Bu tedavinin temelinde, vücudumuzun yağları sindirmek için doğal olarak ürettiği deoksikolik asit molekülünün sentetik bir versiyonunu içeren özel bir serumun kullanılması yatar. Bu etkili madde, doğrudan çene altındaki yağ dokusunun içine küçük enjeksiyonlarla verilir. Enjekte edildiği bölgede, yağ hücrelerinin zarını kalıcı olarak parçalayarak onların bütünlüğünü bozar. Parçalanan ve ölen bu yağ hücreleri, daha sonra vücudun kendi doğal temizleme mekanizması olan lenfatik sistem tarafından güvenli bir şekilde metabolize edilerek bölgeden kalıcı olarak uzaklaştırılır. Bu yöntem, sadece yağ hücrelerini küçültmekle kalmaz, onları tamamen yok ettiği için son derece etkili ve uzun ömürlü sonuçlar sunar.
Bu tedavi, özellikle çene altında inatçı yağ birikimi olan ancak cilt elastikiyeti nispeten iyi olan, yani cildinde aşırı bir sarkma problemi bulunmayan bireyler için ideal bir çözümdür. Cerrahi bir operasyonun risklerinden ve uzun iyileşme sürecinden çekinen, daha pratik ve minimal invaziv bir çözüm arayan herkes bu yöntemden faydalanabilir. Tedavi, çene hattının netleşmesini sağlayarak daha zarif bir boyun ve yüz profili ortaya çıkarır.
Uygulama süreci, hekimin gıdı bölgesindeki yağ dokusunu ve cildin durumunu analiz ederek kişiye özel bir tedavi planı oluşturmasıyla başlar. İşlem günü, uygulama yapılacak alan temizlenir ve enjeksiyon noktaları belirlenir. Ardından, yağ eriten serum, çok ince iğneler aracılığıyla cilt altına enjekte edilir. Yaklaşık 20-30 dakika süren bu işlem, genellikle tek bir seansta tamamlanmaz. Yağ dokusunun kalınlığına ve kişinin anatomik yapısına bağlı olarak, en etkili sonuçları elde etmek için genellikle 4 ila 6 hafta aralıklarla planlanan 2 ila 4 seanslık bir kür uygulanması önerilir.
Hastalarımızın en çok merak ettiği konulardan biri olan iyileşme sürecinde, işlem sonrası enjeksiyon bölgesinde belirgin bir şişlik, hassasiyet, kızarıklık ve bazen morarma görülmesi normal ve beklenen bir durumdur. Bu reaksiyon, aslında tedavinin başarılı bir şekilde çalıştığının, yağ hücrelerinin parçalandığının ve vücudun bir iyileşme süreci başlattığının bir göstergesidir. Genellikle birkaç gün ila bir hafta sürebilen bu etkiler, zamanla kendiliğinden tamamen geçer. Tedavinin sonuçları hemen görülmez; vücudun parçalanan yağ hücrelerini temizlemesi zaman alır. İlk etkiler genellikle ikinci seanstan sonra fark edilmeye başlar ve nihai, belirgin sonuçlar kür tamamlandıktan sonraki haftalarda ortaya çıkar. Parçalanan yağ hücreleri yeniden oluşmadığı için, kişinin kilosunu sabit tutması koşuluyla elde edilen sonuçlar kalıcıdır.
Site Yazarı
